25 Kasım 2012

MICKEY VE MİNNİ'YE GİTTİK...



Kahvaltı yapılır ve sonra tower trump'a gidip oradaki sanat atolyesinde resimler yapılır.Sonra mıckeynin gösterisini izledik.Yaklaşık 2 saat süren gösteriyi çok keyifle izlediler ve anne yine gidelim dediler.

22 Kasım 2012

ÇOCUK BÜYÜTMEK...

Allahım ne zormuş çocuk büyütüp, yetiştirmek...
İkiside dünya tatlısı fakat bu aralar bir inat bir inat bazen boğuluyorum...
KızıM, atletin pisilisi, bezin tavşanlısı, elbise giymek istememek, bir kıyafete takılıp onunla yatıp kalkmak ve kendine ait olan hiçbirşeyi paylaşmaması(ikizler paylaşır derler pehhhh)
Oğlumsa, sürekli kızımı tartaklıyor buda zor kim haklı kim haksız bende sabıtıyorum.Bazen mudahale etmiyorum izliyorum çünkü ne yapmak gerekiyor bende şaşırdım.kardeşler sever , paylaşır demekden ağzımda tüy bitti..
Yani öyle kitaplarda yazan gibi değil çocuk büyütmek.Bence ilk günden kendi karakterleri ile doğuyorlar gerisi yalan(şu an en son geldiğim nokta bu :-))))
Eskisi gibi uykuya yatırmak çok kolay değil daha pijamalar giyilirken benim uykum yok demeler başlıyor.Ve yarım saatlik mücadele sonucu uyuyabiliyorlar.

YENİ OYUN ALANIMIZ....


Havalar bozunca evde vakit geçirmek zorlaşıyor.helede hemen herşeyden  sıkılınca kendimize oyun alanları yaratıyoruz.Burası bizimkilerin cadırlar içine bütün oyuncaklarını doldurdular.

19 Kasım 2012

SİZCE DEFNE NE YAPIYOR?

Defne , uyumadan önce bu gördüğünüz herşeyi isteyip yatagına doldurdu ve kendine bulduğu küçücük yerde yatmaya çalıştı.Benim kızım galiba inatçı olacak istediklerini vermeyince asla susturamıyorsunuz.(büyüyünce yatagının içinden neler çıkacak merak ediyorumaçıkcası)

17 Kasım 2012

KÜP RESTAURANT...

Oğluşum bayılıyor ekmek yemeğe...
 
 
Baba aşığı kızım yine babasının yanında çoştu...Tam bir kız çocuğu kızımın babaya yaptığı cilve ve nazları görmek gerek...


Yine gittiğimiz her yerde ilgileri üzerine çektiler ve bütün masalardaki herkes yanımıza gelip Defne ve Mert ikilisi ile tanışıp, sohbet ettiler....

16 Kasım 2012

YUBİ VE DUBİMİZ...

Ayşe ablamız, kuzucuklarıma masalcı dinazor( Mert'e) ve Tavşancık (Defne'ye ) hediye etti.Bizimkiler çok mutlu oldu ve sürekli masallarını dinliyorlar.
Teşekkürler ayşecik...

NAZLI TEYZEMİZ GELDİ...


Ayda bir İstanbul'a gelen çocukluk arkadaşım Nazlı, kuzucuklarımı  görmeden gidemiyor.Aşklarımın tadına varan kimse bırakamıyor. Bağımlılık yapıyor bunlar...:)))

15 Kasım 2012

ÇINAR GELDİ...



Çınar'ın gelmesi ile kudurmaya başladılar.Şimdi ki favori oyunumuz yastıklar yerlere indirilir ve üstünde zıplanılır.Binnur'da bir taraftan kızar oğluma kötü örnek oluyor senin uşakların diye :-))))
Sonuç da çocuklar çok keyifli bir akşam geçirdiler.Daha sonra yanımıza Ada katıldı.Fakat Ada'nın üzerindeki pembe renk minnili yağmurluk Defne'nin kriz yaşamasına neden oldu.Defne yağmurluğu istedi "benim minim" diye; Ada benim deyip ağladı.Minnoşumun morali bozuldu.Ben hemen kızıma dedim sanada alacaz diye zorla ikna ettim.Bu ara minni ve mickey takıntımız var.

13 Kasım 2012

EGE GELDİ...


Anne: Mert, defne bugün arkadaşınız Ege gelecek sizde oyuncaklarınızı onunla paylaşacaksınız olur mu?
Mert ve Defne: tamam anne derler ve gerçektende paylaşırlar.
arada kırmızı uzaktan kumandalı araba paylaşılamasada yinede bol bol eğlenip oyunlar oynadılar.

12 Kasım 2012

POZ VERME YARIŞI...





"Hadi resim çekelim, poz verin" deyince kuzucuklarımın halleri...

10 Kasım 2012

ÜMRANİYE JOKER MAĞAZASI...


Bizimkilerin en çok sevdiği oyun yeri joker mağazası...Ordaki havuz ve atlara deli oluyorlar.yaklaşık bir saat rehin kalıyoruz.
Cimcime kızım, atlı karıncada yanında oturan arkadaşdan hiç hoşlanmadı.Munzurlarını astı...